7 Haziran 2013 Cuma

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ

.
 Okul Öncesi Eğitim
 Mecburi eğitim çağına kadar olan çocukların zihin, beden, duygu, sosyal ve psikolojik gelişimlerini sistemli bir ortam içerisinde daha iyi sağlayan, onlara iyi alışkanlıklar ve davranışlar kazandıran, yeteneklerinin gelişmesine yardım eden, ilkokula hazırlayan ve ilköğretim bütünlüğü içinde yer alan eğitim sürecidir. Başka bir  biçimde tanımlayacak olursak okul öncesi eğitim; çocukların ilköğretime başlamalarından önceki dönemde, zihinsel, duygusal, kültürel, bedeni ve sosyal gelişmesini içine alan, yaş ve yetenek özelliklerini de dikkate alarak yapılan planlı ve programlı eğitim olarak tanımlanmaktadır.

Okul Öncesinin Önemi 
Okul öncesi yılları çocuğun soyut düşünme yetisinin henüz tam şekillenmediği ve bu nedenle yapılan tüm etkinliklerin somut bir biçimde çocuğun yaparak ve deneyerek öğrenmeyi gerçekleştirdiği yıllardır. düşünüldüğünde, okul öncesi yılları çocuğun arkadaşları ve öğretmeni ile birebir olarak kuracağı iletişime dayalı konuşma ve dinleme becerilerini geliştirici etkinliklerin ağır bastığı yıllar olmalıdır.
Okul öncesi eğitim kurumları; toplumun temel yapısını oluşturan
* Saygı,sevgi,
* Paylaşma, iş bölümü,
* Sorumluluk
* Sosyal çevre oluşturma açısından çocuğu geleceğe hazırlayan en güvenli ortamıdır.

Okul Öncesi Eğitimi Çocuğa Neler Kazandırır?
Okul Öncesi Eğitim Çocuğun Sosyalleşmesine Yardımcı Olur.
Dil Yeteneğini Geliştirir.
Hayal Gücünü Geliştirir, Sorularına Cevap Bulur.
Kişilik Gelişimine Yardımcı Olur.
Okul Başarısı Artar.
Tuvalet ve Temizlik Alışkanlığının Pekiştirilmesini Sağlar.
İlköğretim 1.Sınıfa Hazırlar.


 Ögretmen, insan davranışlarını ve yeteneklerini geliştiren bir davranış mühendisidir.


OKUL ÖNCESİNDE ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ


Kendini geliştirmeyen ve yenilemeyen öğretmen, hastalarını ölüme terk etmiş doktor gibidir.

 Ögretmen ve ögrenciler arasındaki pozitif veya negatif ilişkiler ögrencilerin akademik, sosyal, duygusal ve davranışsal yönlerden gelişmelerini olumlu ve olumsuz yönde etkileyebilir. Öğrenciler öğretmenlerinden oldukça fazla etkilenirler. Bir sınıfta eğitim ve öğretimin etkili bir şekilde yürütülebilmesi için,öğretmen  ve öğrencilerin çok iyi uzlaşmaları,anlaşmaları, gerekmektedir. Öğretmen, nefret edilen biri değil, öğrenciler tarafından sevilen, sınıfta sürekli aranan ve beklenen biri olmalıdır.
Öğretmen-öğrenci ilişkisi sürecinde de açıkça görüldüğü gibi öğretmen ve öğrencilerin birbirlerinden olan beklentileri etkili bir öğretmen-öğrenci ilişkisinin temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle her iki tarafın beklentilerinin bilinmesi çok önemlidir.

Okulda etkili bir öğretmen-öğrenci ilişkisini geliştirmek için ne yapılabilir?
Bunu gerçekleştirmek için, okul yönetimi ve öğretmenler öğrencilerin akademik gereksinimlerinin karşılanmasının ötesinde onların sosyal, duygusal ve davranışsal sorunları ile de ilgilenmelidirler.

Öğretmen ve öğrenci ilişkileri sağlıklı, güvenli ve mutlu bir atmosfer içinde olursa, sınıfta istenilen ortam yaratılır. Bu tür ortamlar öğrencilerin bilgiyi, beceriyi ve istendik davranışları edinebilmeleri için en uygun ortamlardır.

Bir okulda, okul müdürü tarafından sergilenen liderlik ne kadar önemli ise, sınıfta öğretmen tarafından sergilenen öğretimsel liderlik o kadar önemlidir. Öğretmen, sınıfta öğrencilere bilgi-beceri-tutum kazandırmanın yanında, onlara sevgi, saygı, mutluluk, hoşgörü, bağlılık, arkadaşlık, iyi geçinme, disiplin, düzen gibi kavramları da kazandırmalıdır.

Etkili öğretmenler, bu tür ilişkilerin farkındadırlar ve pozitif-olumlu ilişkiler kurmak ve bunu sürekli geliştirmek için çaba harcarlar.
Öğretmenler öğrencileri güdülerken değisik stratejiler kullanabilir. Öğretmenlerin sınıf ortamında öğrencileri güdülemek için kullanabilecekleri stratejileri altı baslık altında incelenmektedir. Bunlar:
1. Öğrencilerin ilgilerini anlama,
2. Konunun kullanılabilirliğini açıklama,
3. Öğrencilerin başarı beklentisi oluşturmalarına yardımcı olma,
4. Dersi ilginç hale getirme,
5. Öğrencilerde istek uyandırma ,
6. Ödüller kullanmadır.
Öğrencisini etkilemeden öğretmeye kalkanlar, soğuk demiri boş yere döverler. Horace man

OKUL ÖNCESİ VE AİLE İLİŞKİSİ

Çocuklarının eğitimine verilen önem her geçen gün artmaktadır. Bu doğrultudaokul öncesi dönemi çocuklarına verilen eğitimin kalitesi de büyük önem kazanmaktadır. Bu süreçte verilen eğitimde öğretmenin yanı sıra ebeveynlere de büyük iş düşmektedir.Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden bir çocuğun daha sağlıklı bütünlük içinde ve sürekli bir eğitim görmesi, öğrendiklerinin yaşama uygulaması noktasında eğitim kurumları ailelerle irtibat halinde olmalıdır ve aileler eğitim sürecinde etkin bir şekilde yer almalıdır. Çocuğun gelişim özellikleri hakkında okul ile aile sürekli bilgi alışverişinde bulunmalıdır. Çocuğun eğitim kurumlarındaki durumundan aile haberdar edilmeli, aile ortamındaki durumundan ise eğitim kurumları ve sorumlu öğretmen haberdar edilmelidir. Buna göre alınması gerekli bir tedbir varsa fazla geç kalınmadan alınmalıdır. Bu çocuğun eğitiminde bütünlüğü ve devamlılığı sağlayacaktır.

Ailelerin okuldaki eğitim sürecine etkin olarak katılımı hem eğitim programlarının zenginleştirici, hem de çocuğun ve ailenin gelişimini destekleyici nitelik taşımaktadır . Anne-babanın erken dönemde çocuğun eğitiminde yer alması hem kendi çocuğuna olumlu yönden bakabilmesini, hem kendine daha çok güvenmesini, hem de toplumun çocuğa ve çocuğun eğitimine bakış açısının değişmesini sağlar. Her çocuk okula geldiği zaman aile ortamından, eve gittiğinde de okul ortamından izler taşır. Aile katılımına ilişkin birçok araştırma, evde ve okuldaki aile katılımı ile akademik başarı arasındaki ilişkiyi ortaya koymuş, ayrıca aile katılımını öğrencilerin okul başarısının önemli bir yordayıcısı olarak belirlemiştir.
Çocuğun eğitimi, okul ve aile arasında paylaşılan bir sorumluluktur. Anne-babalar, sahip oldukları kültür, dil ve ihtiyaçları bakımından farklılıklar gösterseler de çocuklarının eğitimsel başarısı için okul yaşantısını paylaşırlar. Anne-babaların çocuklarının tüm öğrenim aşamalarında çok çeşitli rollerle katıldıkları anne-baba katılım çalışmalarının her okulda geliştirilmesi, uygulanması ve düzenli bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.

 Aile katılımının diğer amaçları ise;
• Anne-babaya eğitim vererek ailenin okul öncesi eğitime destek olmasını sağlayabilmek.
• Öğretimi daha etkili hale getirmek.
• Aile içinde ve okul yapısında değişiklikler yapmak.
• Çocuğun tüm gelişimleriyle ilgili aileleri bilinçlendirmek, desteklemek.
• Çocuğun evdeki öğrenme ortamlarını zenginleştirmek.
• Problemler ve çözüm önerileri hakkında aileleri bilinçlendirmek ve alternatif disiplin yöntemleri sunmak.
• Doğru anne-baba tutumları kazandırırken, hatalı davranışları değiştirmek, çocukların hatalı davranışlarını nasıl değiştireceklerini öğretmek ve bunların davranışa dönüşmesini sağlamak.
• Ailelere ev ortamında çocuklara kazandırabilecekleri deneyimler hakkında bilgi vermek.
• Ailelerin çocuklarını daha iyi tanımalarına yardımcı olmak
Okul öncesi dönemde kurumsal eğitim kadar gerekli ve önemli olan eğitim, ailelerin eğitimidir.

YARATICILIK VE YARATICILIĞI GELİŞTİRME

YARATICILIK NEDİR ?

Herkesin gördüğünü görmek, ancak daha önce kimsenin düşünmediğini düşünmek ve daha önce kimsenin yapmaya kalkışmadığını yapmaktır.

KİMLER YARATICIDIR ?
Soru sorabilenler,
Cesur davranabilenler,
Farklı düşünmeyi sevenler,
Sorunları çözmede farklı teknikler kullananlar,
Çalışmayı sevenlerin daha yaratıcı oldukları saptanmıştır.

YARATICILIK- ZEKA İLİŞKİSİ
Araştırmalarda zeka ile yaratıcılık arasında doğrusal bir ilişki bulunmamıştır. Yüksek zeka yüksek yaratıcılığın garantisi değildir.(Hargraves,1977)
Ancak yaratıcılık için minimum zeka düzeyinin ( IQ:125) gerekli olduğu ortaya konulmuştur.(Diessner,1984)
 
YARATICILIĞIN GEREKLİLİĞi
Günümüzde ülkeler arası zihinsel bir rekabet vardır. Bu yüzden her ülkenin yaratıcılığa ve yaratıcılara ihtiyacı vardır.
Kişilerin çevrelerine uyum sağlayabilmeleri ve hayatlarını devam ettirebilmeleri için yaratıcılık gereklidir.
Ayrıca bilim alanındaki ilerlemeler için yaratıcılıktan  faydalanmak gerekir.
 
ASLINDA YARATICI OLMAK ZORUNDAYIZ
Yaratıcı gücünüz, aylık gelirinizle geçiminizi sağlayabilmek  için çıkar bir yol bulmanıza yardım eder.
Mutfakta yeni bir yemek yaparken,
Çocuklarınız arasındaki kardeş kavgasına son vermek için yeni yöntem ararken hep yaratıcılığımızı kullanırız.
Hatta yaratıcılık yeni bir işe başlamanızı ve hatta o işte ilerlemenizi bile sağlar.

YARATICILIK GELİŞTİRİLEBİLİR Mİ ?
Her an gerekli olan yaratıcılığa karşı bazılarımız diğerlerinden daha yeteneklidir.Ancak şunu da unutmamak gerekir YARATICILIK GELİŞTİRİLEBİLİR veya BASTIRILABİLİR.
.Aynı  insan vücudundaki kaslar gibi, yaratıcılık “ kasları” da esnetilmeli,     
çalıştırılmalıdır.
 
YARATICILIK HANGİ ORTAMLARDA GELİŞİR?
Okul Ortamında
Aile Ortamında
Geliştirilebilir.

AİLEDE YARATICILIK
Yaratıcılığı Geliştiren Aile Ortamları
Hayal kurmaya elverişli oyunlar ve oyuncaklar oynamasına imkan sağlanır.
Edebiyat, sanat, tiyatro ve müzik gibi güzel sanatlara yönlendirilen aileler
Bilim,fen ve teknoloji gibi konularda tartışma ve sorgulama imkanı sağlayan aileler
Öğretmen ailelerin çocukları da ileri yaşlarda yaratıcı bireyler  oldukları gözlenmiştir.
YARATICI ÖĞRENCİLER YARATICI ÖĞRETMENLERİN ELİNDE GELİŞİR…
YARATICILIĞI GELİŞTİREN ÖĞRETMEN ÖZELLİKLERİ
Öğrencileri bir birey olarak kabul eden ve öyle davranan
Öğrenciyi özgür olmaya özendiren
Öğrencilere model olan ,
Sınıfın dışında olanlara çok zaman ayıran
En iyiyi bekleme ve alışılabileceğini gösteren
Heyecanlı olabilen
Öğrencilerini eşit kabul edebilen
Yaratıcı düşünceleri ödüllendirebilen
İkili ilişkilerde kolay iletişim kuran
Sürekli okuyup kendini geliştiren
Öğrencilerine hata yapma hakkı tanıyan
Yeni fikirlere açık olan

OKUL ORTAMINDA YARATICILIK NASIL GELİŞTİRİLİR?
Okulda problem çözme becerisinin geliştirilmesine olanak sağlanmalıdır.
Öğrencilere verilecek problemlerde farkı denenceler önermesi ve test edilmesi sağlanabilir.
Öğrencilerin düşüncelerini serbestçe ifade etmesine imkan tanınmalıdır.
Arada bir beyin fırtınası yöntemi kullanılarak,öğrencelerin düşüncelerini serbestçe ifade etmesine imkan tanımalıdır.
Öğretmenler farklı öğretim teknik ve yöntemleri kullanmalı
Yeni düşünceler farklı fikirler ödüllendirilmeli
Eğitim ortamlarında özgür olunmalı.
Çocukların çok boyutlu düşünebilmeleri için değişik ve zengin uyarıcılar kullanılmalı.(yaratıcı oyunlar, drama, tamamlamalı öyküler resimler)
Çocukların çamur ,toprak, hamur ve plastik  gibi farklı maddelerle uğraşması sağlanmalıdır.
Sorun çözmede zorluk çekenlere yardım edilmeli. Adım adım gidilmeli, ip uçları ve dönütlerle yardımcı olunmalı.
Öğrencilerin çok boyutlu düşünmelerini sağlamak için ilk akla    gelen çözüm hemen kabul edilmemelidir